Vajina; tamamen esnek kaslardan oluşan bir yapıdır ve içine giren cismin şeklini alır(Parmak, penis, vibratör vb.).
Kızlık zarı (himen); genellikle vajina girişinden birkaç santim içerde bulunur ve ortasında farklı büyüklüklerde delik vardır, vajinaya ilk giriş gerçekleştiğinde zar kenarlara çekilir, bu esnada üzerindeki kılcal damarların çatlamasıyla çok hafif bir kanama olur. Acır mı? Evet ama tırnağınızı derin kestiğinizden daha az…
Bazı durumlarda himen doğuştan yoktur, ayrıca esnek ya da bazı kadınlarda daha geride bulunabilir. Böyle durumlarda doğal olarak kanama olmaz.
Vajinismus; vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dış üçte birini çevreleyen kaslarda, yineleyici ya da sürekli bir biçimde istemsiz kasılmaların olmasıdır. Çoğunlukla cinsel birleşmeye olanak vermeyen bu kasılmayı kadın kendisi yapmaz ve kendi isteği ile geçiremez. Temel bozukluk, vajina girişindeki kasların istemsiz kasılmasıdır ancak vajinismusta buna bedenin çeşitli bölgelerinde bazen tüm bedende kasılmalar, sıklıkla bacakların kapanması, korku, bazen titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, hatta kusma, fenalık hissi ve ağlama gibi belirtiler eşlik edebilir.
Vajinismus bizim toplumumuzda sıklıkla evliliğin ilk gecesinde, ilk cinsel birleşme denendiği anda ortaya çıkar.
Aslında cinsel yaşamın başlangıcından itibaren vardır ama cinsel birleşme denemesi olmadığında durum fark edilmez.
Vajinismuslu kadınların partnerleri, durumu istenmeme ve reddedilme olarak algılayabilir, kırgınlık veya öfke duyabilirler, bazen yetersizlik hissederek sertleşme güçlüğü yaşayabilirler. Kimi zamanda çiftler sertleşme güçlüğüyle başvururlar, ayrıntılı değerlendirmede kadında vajinismus saptanır. Yine erkeklerde cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlükleri görülebilir.
Vajinismus sorunu yaşayan çiftlerde boşanma oranlarının yüksek olduğu söylenebilir.
Cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış inanışların ve tabuların vajinismus gelişiminde en önemli rolü oynadığı düşünülmektedir. Cinsel eğitim, gelişmiş toplumlarda bile uygun ve doğru bir şekilde alınamamaktadır.
Ülkemizde çocukluktan kalma korkuların, bekaret kavramına verilen abartı önemin, kızlık zarı ve “İlk gece“ konusundaki yaygın yanlış inanışlarla pekişen kaygıların, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlamasının vajinismus gelişimine zemin hazırladığı söylenebilir.
Bunun yanı sıra daha seyrek olarak sağlıklı bir cinsel yaşam sürecinde ve hiç vajinismus problemi olmayanlarda yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda (doğum, düşük, kürtaj, hastada kötü deneyimlere neden olan jinekolojik muayene, operasyonlar, taciz veya tecavüz gibi) ikincil olarak vajinismus gelişebilir.
Ender olarak kadının cinsel kimlik yönelimi de vajinismusa neden olabilir.
Vajinismusla ilişkili “CİNSEL MİTLER” (YANLIŞ İNANIŞLAR):
“Evlenmeden önce kızlık zarının bozulmaması için çok tedbirli olunmalıdır.”
“Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulur.”
“Penisin vajinaya girişi zordur.”
“Sevişmek cinsel birleşme demektir.”
“Sürtünmeyle kızlık zarı bozulur.”
“İlk cinsel birleşme her zaman acı vericidir.”
“İlk cinsel birleşmede kan gelmezse kadın bakire değildir.”
“Vajinam çok dar”,
“Penis çok büyük giremez”,
“Vajina girişinde duvar gibi bir engel var”,
“Benim cinsel organım anormal, utanç verici, iğrenç”,
“Kızlık zarım çok kalın parçalanacak”,
“Çok canım yanar, çok kanar”,
“Kızlık zarı 7 katlıdır ve her birleşmede bir katı aşılır”,
“Erkek boşaldığında zar geriye kaçabilir”,
“Penis, vajinamdan geçerek iç organlarıma zarar verebilir”,
(Tuğrul, 1999, Soygüt, 2000, Kayır, Şahin, Yetkin, 2006)
Vajinismus tedavisinde uygun olmayan yaklaşımlar:
Himenektomi: Kızlık zarının operasyonla alınması. Etkisizdir. Vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yoktur ve sorun çözülmez. Hatta birleşmeye yönelik korkular pekişir.
Uyuşturucu pomatlar: Yararsızdır. Duyusal anesteziyle kadında uyarılma engellenir, ayrıca ikincil olarak cinsel isteksizlik eklenir. Erkekte uyarılma engellenerek, ereksiyon sorunları eklenir.
Alkol alımı: Yararsızdır.
Kaygı giderici ve antidepresan ajanların kullanımı: Yararsızdır.
Sıcak su banyosu, anestezikpomadlar, ağrı kesiciler, sıkıntı gidericilerin birlikte kullanımı:
Vajinismusda yararsızdır, sadece cinsel birleşme korkusu olan ama vajinal kaslarda kasılma olmayan vakalarda telkin yoluyla geçici düzelmeler görülebilir.
Tek seanslık çözüm önerileri: Çeşitli kaygı giderici, ağrı kesici, uyku veren ilaçlar ve kayganlaştırıcı maddeler verilerek, telkin eklenerek, muayenede, bazen doktorun yanı başında cinsel birleşmeye zorlanma. Etkisiz daha önemlisi bilimsel olmaktan uzak ve tıp ahlakına uygun değildir.
Hipnoterapi: Hipnoz sırasında olan şey tedavi değildir. Hastanın bilinçli kontrol çabası olmadığından yararsızdır.
Fonksiyonel elektrik stimülasyon- biofeedback yöntem -, pelvik taban egzersizleri ve invitro duyarsızlaştırma teknikleriyle laboratuvar ortamında vajinadaki kasılmanın giderilmeye çalışılması: Etki çok sınırlıdır. Vajinismustaki birleşme korkusu aynı kalır.
Vajinal botulinum toksini uygulaması (botoks): Vajendeki kasılma geçici olarak azalır / kaybolur. Ortalama üç ayda botoksun etkisi geçeceğinden vajinismus yeniden ortaya çıkar. Birleşme korkusu aynı kalır.
Genel anestezi altında cinsel birleşme: Giriş başarılıdır, genel anestezi altında birleşme gerçekleşir. Sonraki birleşmeler için yine ameliyathane, yine anestezi gerekir.
Bütün bu uygulamaların cinselliğin, birbirini önemseyen, beğenen, merak eden iki kişinin beden bütünlüğünü bozucu cinsel ilişkiyi mekanik bir hale getirici, insan onurunu ve kadın erkek arasındaki yakın ilişkiyi zedeleyici yapısı vardır.
(CETAD, 2006-2007)
Bugün bile toplumumuzda yeterince iyi bilinmeyen vajinismus sorunu ortalama 6-8 seanslık bir cinsel terapiyle çözülebilmekte, Ayrıca; vajinismus tedavisine ek olarak cinsellikle ilgili bilgi ve becerilerin de arttırılmasıyla daha doyumlu bir cinsel yaşam sağlanabilmektedir.
Uzman (Klinik) Psikolog Soner EROL